Singapur benim hakkında en ufak bir fikrimin olmadığı bir ülkeydi. Ama rotayı yaparken yaptığımız araştırmalar sonucu mutlaka uğramanız gerekir dendi.  Burası bir şehir devleti, ülkesi de şehri de Singapur. 1965 yılında bağımsızlığına kavuştu ve ilk başbakanı tam 31 yıl iktidarda kaldı, bence en ilginç hikayesi de bu 🙂 Nüfusu 5 buçuk milyon, yani ülke neredeyse İzmir kadar. Benim ise tek bildiğim çok havalı bir oteli olduğu, o oteli de fotoğraflardan görüp ay ne kadar havalı deyip geçmişimdir. Tabii geçmemek gerekiyormuş, otel bakarken direk tartışmaya bile açık olmadan Miray sayesinde bu oteli seçtik. Marina Bay Sand 2 gece kişi başı 1.800 TL ödedik. Ama inanın zaten o oteli görmeye ve o havuza başka türlü giremiyorsunuz, bahanem de müthiş, ben kendimi ancak bu şekilde kandırıyorum, umarım size de kandırabilmişimdir. Koh Samui’den Singapura Silkair ile uçtuk öğlen 1 gibi havaalanındaydık. Hemen bir transfer ayarladık, kalabalık olunca baya uyguna geliyor. Singapur Doları yaklaşık 2 TL. Hava aşırı derecede nemli. Otelimize vardık ama odamıza çıkamıyoruz, lobideki kuyruğu size anlatamam, görev bölümü yapıp sırayla bekledik, girişi yaptık, odaya çıktık, 1 buçuk saat valizimizi bekledik. Otel 3 tane ana binadan oluşuyor, içeride bir Yalova halkı var desem yalan olmaz. En sonunda valizler geldi, hazırlanıp hemen muhteşem havuzun tadını çıkarmaya çıktık, işte o an o otele gelme kararınızı doğruluyorsunuz, 57. kata bulunan havuz muhteşem bir Singapur manzarasına sahip, odamızda limanı ve Bahçeleri görüyor. Otelde dünyaca ünlü restoranlar bulunuyor. Bizim havuz ütüne barda eğlenmemiz sonar yine havuza girip gece resimleri çekinmemiz zaten havayı kararttı. Odaya gidip hemen hazırlanıp yine 57. kata bulunan Spago restoranına gittik, hgerçekten açlıktan ölüyordum ama inanılmaz güzel hamburgerleriyle beni benden aldı 🙂 Hamburgerim, şarabım ve patatesime yaklaşık 90 tl ödedim ve bence o mekana göre baya uygundu. Evet otele geldik o kadar para bayıldık tadını çıkartmadan olmaz değil mi? Hemen casino’ya indik, girerken bile kuyruk var, güvenlik kontrolleri vs darken içerde buldum kendimi, devasa bir kumarhane. Ben zaten çok beceremem ya makina oynarım ya da Rulet. Once oynamıyacağım diye havalara girdim sonra aldım 50 singapur doları yarım saat sonra yoktu :)) Ancak bu kadar oyalandım, sonra kızları izledim. Herkes kaybedince , paralar bitince akşam roofkatına çıktık, Singapur manzarası eşliğinde eğlenip içkilerimizi içtik. Ertesi gün uzun bir serüven bizi bekliyordu.

singapur

Odamdan Singapur Manzarası.

singapur

Hello…

singapur

Tatilimin bence en havalı pozu :))

singapur

Asom ve Ben..

singapur

Otelin terasından Singapur Manzarası..

singapur

No Filtre :))

singapur

Biraz eğlenmek bizimde hakkımız …

 

singapur

Akşama Hazırız..

Sabah otelde kahvaltı almamıştık. Bütün binaları talan edip sandviç aradık. En sonunda otelin bulunduğu binada alışveriş merkezide var ve alt katında food cort var. Kafanıza göre yemek alabilirsiniz, sandviçlerini beğendiğimiz bir yere girdik, en azından sade bir sandviç yiyebilecektik. Hemen taksilere atlayıp (taksi fiyatları gayet uygun ama tabii kalabalıksanız) Sentosa adasına gittik. Ada 2 dünya savaşı sırasında japonların eline geçmiş ve bir süre esir kampı olarak kullanılmış. Şimdi ki hali ise tam bir eğlence adası. İçerisinde yok yok, universal stüdyoları , sualtı merkezleri, kumsallar, oteller, mumya müzesi ve daha neler. Biz ilk durak taksiden universal stüdyolarının orada indik. Ve Bread Talk diye harika bir pastaneden harika yiyecekler aldık, tabiri cayiz ise yolluk aldık. Ücretsiz metroya binip sahil kısmına gittik. İndiğimiz yerden kalkan üstü açık gezi otobüsleri bizi bütün kumsallara geze geze götürdü, bu arada hepsi yanyana ve araları çok kısa mesafe. Ama bu kadar sanayinin içine yapılan cennet gibi kumsallar gerçekten büyüleyici, deniz ise çok da girilecek gibi değil, yandaki turist kızlara sorduk , balık kokuyor dediler :)) Geri döndük hiçbirimiz başka biryer gezmek istemedi ve teleferiğe binip muhteşem Singapur manzarasının tadını çıkarttık, teleferiğin çıktığı yerde bir restoran bulunuyor fakat zamanımız olmadığı için inmeden geri döndük, Ama bu deneyimi mutlaka yaşayın, yükseklik korkunuz yoksa tabii ki, ayrıca da 40 singapur doları vermeye kıyacaksanız:) Turumuzu da tamamlayıp adadan ayrıldık. Yeni durağımız hayvanat bahçesi, pek bi ünlüymüş diycem ama ben bişi anlamadım, aynıları biz de de var. Çok ilginiz yoksa sakın gitmeyin. Bizi bir de gece safarisi çok güzel diye kandırdılar. Gündüz gezdiğimiz hayvanat bahçesini akşam otobüslerle gezdiriyorlar 🙂 ikisine de toplam 77 dolar verdiriyorlar. Aman diyim hele gece safarisi tam bir saçmalık. Ara öğünlerimizi hayvanat bahçesinin bulunduğu yerdeki starbucks da yaptık. Sıcak bir yandan, beklemek bir yandan, ayrıca kalan son günümüzün yanması bir yandan çok saçma bir karar olmuş. Otele geri döndük ve akşam yemeği için yine geç kalınca Spagoya gidip aynı menüden yedik 🙂 Çünkü çok geç kaldık ve yorgunluktan ölüyorduk, grup bölündü bir kısım dışarı çıkmaya karar Verdi, bende yatan kısımdan oldum. Sabah 11 de uçağımız vardı ancak toparlandık. Asena ve ben zaten sürekli valizimizi toparlyorduk, bunları giydik bunlar alt tarafa, ay bozuldu sil baştan yapalım:))

singapur

Universal stüdyolarına girmediysek önünde fotoğrafta çekmeyecek değiliz ya 🙂

singapur

Maymun yılı geliyor kaçılın…

singapur

Adada bu servislerle gezebilirsiniz ücretsiz..

singapur

Sentosa Adası..

singapur

singapur

 

Teleferik Bir İki..

singapur

Merlion Aslanı bir ben birini gördüm kaldı yedi..

singapur

Teleferikden gördüğümüz Singapur manzarası herşeye değerdi..

Otobüs bekleyen masum İstanbullular..

Singapur da benim son dönüş uçağı günü bir tam günüm de oldu. Benim diyorum çünkü kızlarla once valizlerimizi erken verdik ( ay ilk defa  gördüm erken valiz verme olayını) ve metroya atlayıp şehrin en lüks caddesi Orchard Street’e indik. Yemek yiyecek yer ararken kızlar sıkılıp Paragon Alışveriş merkjezine döndüler. Ben de tek başıma gezerken Toms Kitchen’ı görünce hemen telefona sarılıp kızları geri çağırdım ve harika bir yemek yedik. Sonra tekrardan yalnızlığımla baş başa kaldım 🙂 Metroya atlayıp çin mahallesine gittim. Tam da bugün çinlilerin yılbaşıydı. Her yer rengarenk ve maymun figürleyiyle doluydu. Kwan Im Thong Hood Cho tapınağına girdim. İçerisi inanılmaz büyüleyiciydi. Yine üstünü giyinmeden içeri giremiyorsun, girişte sana kıyafet veriyorlar. İçerde bulduğum bir kıza fotoğrafımı çekermisin dedim. Tabii dedi, kibarlıktan isterseniz bende size çekebilirim dedim, cevaben ben Budistim ve saygıdn burada fotoğraf çektirmem dedi 🙂 Çok hoş bir cevaptı. Sonra kızla konuşmaya başladık, bana biraz budizmden, öğretilerinden bahsetti. Sonra hadi beraber gezelim dedik. Niyeyse üçüncü gelişiymiş, Singapur’u ve gökdelenleri çok seviyormuş. Bütün sokaklarını birlikte gezdik, bol bol fotolar çekildik, birbirimizin dünya görüşlerini konuştuk, birşey söyliyim mi en çok hoşuma giden kısım bu , dünyanın bir ucundaki insanı, kültürünü, fikrini öğrenip konuşabilmek, iyi ki o havaalanında kalmamışım 🙂 Yürüyerek bizim otelin oraya geldik ve yavaştan hava kararmak üzereydi. Gardens Bay bThe Bay var tam otelin karşısında, biz vakit yetersizliğinden gidememiştik. Bu yapay bahçeler 101 hektarlık Alana yapılmış,ve çok büyük bir yarışma satesinde kazanan proje İngiltere’den olmuş, bahçe içinde şehir konseptini bu şekilde başlatmışlar.Ben göremedim ama Cloud Forest’ı mutlaka ziyaret edin, deniz seviyesinden 3.000 metre yükseklikte yaşayan bitkiler yetiştiriliyormuş ve bir de yürüyüş yolu yapılmış. Güzel olan ne biliyormusunuz o kadar gökdelenin arasında gerçekten yapay da olsa bu yeşilliği yapabilmiş olmaları. Her akşam 19:45 ve 20:45 saatlerinde müzik eşliğinde bahçedeki yapay ağaçlar renk değiştiriyorlar, ortaya harika bir manzara çıkıyor. Gündüz girişleri paralıymış, fakat biz akşam elimizi kolumuzu sallayarak girdik, bahçeyi dolaşarak manzaranın keyfini çıkardık. Saat baya geçmişti ve ben geç kalıyordum, koşarak metroya yetişmeye çalıştım, yalvar yakar one geçerek biletimi aldık(uzun kuyruklar oluyor), fakat merdivenlere koşarken birbirimizi kaybettik 🙁 Ne bir telefon ne bir sosyal medya hesabı bilgisi aldık, arkadaşımı kaybettim 🙁 Sonsuz teşekkürler bu karşılaşma için 🙂 Bu arada arkadaşımdan öğrendiğim bilgi Maymun yılı demek ani ve beklenmedik olayların sürprizlerin yaşandığı bir yıl demekmiş  bilginize 🙂

singapur

Kwan Im Thong Hood Cho tapınağı..

singapur

Tapınağa girince giyindik 🙂

singapur

Çin Mahallesi..

singapur

Singapur Sokakları..

singapur

Hava kararıyor çabuk olmalıyız:)

singapur

Evet güzel bir foto değil ama arkadaşımı hayali sanmayın diye koydum:))

singapur

Ağaçların müzikle aldığı renk inanılmaz…

singapur

Gardens Bay bThe Bay..

Yapalım Dediklerim;

1- Sizi zorlayamayacaksa en az 1 gece Marina Bay Sands’de kalıp havuzda bir fotoğraf çekinmek :), diğer otel önerim Parkroyal (pickering Street), Raffles Hotel.

2- Yemek için Spago Marina Bay Sands, Tippling Clup (Trend Street), Orchard Street’de bulunan Toms Kitchen ve daha bir çok yemek yeri, Kahve için The Coffee Bean&Tea, ve Old Town Coffee, Telok Ayer diye içerisinde herşeyin bulunduğu uygun bütçeli bir mekan, Maxwell Food Center yemek pazarı yine uygun tercihlerden, Kahvaltı için Toast Box, Donat sevenler için Raffles avm’nin içerisinde bulunan Endonezyalı J.C.O,  Sushi sevenler için Liang Court Avm de bulunan japon restoranları , Hint Mahallesi ve Çin mahallesi yerel tatlar için denemek isteyenlere uygun bir sürü seçenek sunuyor. Sentosa adasında acıkanlar için Bread Talk harika bir pastane . Bütün lüx otellerin roof top kısımlarının barları ünlü şehirde gökdelen çok olunca 🙂 Ayrıca Singapur’da iki tane seyyar yemekçinin Michelin yıldızı alması da takdire şayan, uğramadan dönmeyin ; Hill Street Tai Hwa Pork Noodle at Crawford Lane ve Chinatown’s Hong Kong Soya Sauce Chicken Rice & Noodle. Bunların halk arasındaki adı Hawker Stalls.

3- Gezmeden dönmeyin; Gardens Bay The Bay gece ve gündüz olmak üzere ziyaret edilmeli, Orchard Road da şöyle güzel bir gezintiye çıkıp keyif yapılmalı, Orchard Road paralelinde bulunan Scape açık hava pazarı meraklıları için güzel hediyelikler alabilirsiniz, yine Orchard road üzerinde bulunan en tatlı sokak Emerald Hill bi girin çıkın derim, Little İndia , Kampong Glam(arap caddesi), Hiji Lane(Hacı sokak) hediyelikler için yine uğramanız gereken bir sokak, Sinpapur tarihini merak edenler için Milli Müze, Modern ve harika bir yapı heryerden gözünüze çarpar Esplanade 60 bin m2 lik konser ve tiyatro salonu, şehir de toplam 8 tane Merlion aslanı var şehrin simgesi birini mutlaka görün ve resmi patlatın 🙂 ,Sinpapur Flyer şehri tepeden gören dönme dolap içerisinde kazık bir yemek de yiyebilirsiniz ben gitmedim :), daha avrupayi bir yer görmek isteyenlere Holland Village kafeleri ve barlarıyla muhteşem, En ünlü mekanlardan Singapur Botanik ve Orkide bahçeleri, şehri bedava yukardan görmek isterseniz  Lon avm 55.katından şehri görebilirsiniz, Tabiiki Sentosa adası mutlaka gidin, Hayvanat bahçesi ve gece safarisini yazımda anlattım tercih size kalmış ve son olarak Clarke Quay,Boat Quay nehir kıyısında keyifli iki mekan.