Her tatilin bir başlangıç hikayesi var. Ama bu tatilin başlangıç hikayesini anlatmadan önce, hikayeye konu olan muhteşem insanları anlatmak istiyorum, belki ucundan sizi de etkilerler, harekete geçirirler ümidiyle 🙂

2 yıl önce katıldığım muhteşem seminer Outlook, bana muhteşem insanlar kazandırdı, bunlardan biride Sezgin. Sayesinde yine o seminerlere daha önceden katılmış Yunus ve eşi Melis’le tanıştım. Yunus ve Melis; Hareket Candır diye, sizi harekete geçiren, spor yapmanıza sizi teşvik eden, kimi zaman ardından kahvaltısı olan, kimi zaman spor amaçlı asla para amacı gütmeyen harika hareketleri olan bu grubun kurucuları. Grup katılmak isteyen, harekete geçmek için desteğe ihtiyacı olan herkese açık. Facebook sayfalarına güzel bir beğeni yapın ve organizasyonlardan haberiniz olsun. Belki sizin de harekete geçmeye ihtiyacınız vardır 🙂 Sezgin’in bir karşılaşmamızda Avusturya’ya kayağa gidiyoruz demesiyle, bunu bekliyormuşçasına geliyorum cevabım bir oldu 🙂 Yok efendim kdv varmış, muhtasar hazırlanacakmış, hallederim deyip onayı verdim. Tur Delano turizm tarafından bu harika gruba özel hazırlandı. Salzburg / İstanbul uçuşları, Zell Am See transferleri , Sabah kahvaltısı/Akşam Yemeği otel ücreti,3 günlük Ski Pass ücreti dahil 870 Eur.  Kayak yapanlar bu fiyatın ne kadar uygun olduğunu bilirler. Uludağ ya da Kartalkaya da bir gece kalma 300/500 TL arası değişiyor, hesabı bu şekilde yaparsak ve kayak işinin en iyi yeri Alpler olduğunu da düşünürsek bu tatil baya bir bedavaya geliyor. En sevdiğim kısmı da tatilin aldıktan bir ay sonra olması. Genelde biletlerimi erken aldığım için zaman geçmek bilmiyor 🙂

Tatil öncesi 17 kişiyle bir de güzel tanışma yemeği yaptık. Herkes oda arkadaşıyla tanıştı. Ve ocak 17 de sabahın köründe Bora Abimin beni evden almasıyla 7 de havaalanındaydık 🙂 Bora abi ve Gopro kamerası kamuranla tanışınca tatilin güzel geçeceğini anladım 🙂 Havaalanında biraz lounge keyfi yapıp, uçağa bindik, yaklaşıl 2,5 saat yolculuğun ardından Salzburg havaalanına indik. Havaalanı bildiğin minnak bir terminal :)) Üzerinde Yunus Sezener yazan bir otobüs bizi bekliyordu 🙂 Otobüs önü hatıra resmimizi çektirip 1,5 saatlik yolculuğun ardından Zell Am See’ye vardık. Şirin mi şirin, minicik, adını aldığı Zell gölü kenarında muhteşem Alpler manzarasıyla Zell Am See bizi gelir gelmez büyüledi. Otel önerisi olarak Grand Hotel göle sıfır güzel bir alternatif olabilir.

zellamsee

Gopro Kamuranla ilk tanışma anımız 🙂 Mutluyuz..

zellamsee

 

Yunus Sezener’in otobüsü.. Yaşasın Salzburgdayız :))

zellamsee

Güzeller güzeli Zell Am See..

Grup ikiye ayrıldı,yarım gün kayanlar ve yarım gün keyif yapanlar 🙂 Ben tabi ki de keyif grubundaydım. Oda arkadaşım Şeyda ile muhteşem bir ikili olduk. Öncesinde sadece merhabamız vardı ama ancak bu kadar denk gelir iki insan diyorum 🙂 Ertesi gün için kayaklarımızı otelin tam karşısında bulunan ski Mobil’den kiraladık. 3,5 günlüğüne 73 Eur verdik. Adam bizden kayakları aldığımızda bir evrak doldurtup, kimlik vs almadı. Güvene dayalı bir ilişki olması tabi bizim aramızda baya geyiğe sebep oldu:) Şimdi ben ertesi gün gelmesem bu adam beni nasıl bulur, bulamaz abi, ödemesem hiçbir şey yapamaz, evet tabi yapamaz ama zaten orda bu tarz şeyler yapan birileri de olmuyor 🙂 anladığımız kadarıyla. Kendimizi sokaklara attık. Yağan kar bile engel olamadı. Havanın soğukluğundan bahsetmiyorum bile. Filmlerde gördüğünüz o mahalle arası barlardan birine daldık, bu da ilk gözümüze kestirdiğimiz oldu. Hotel Gasthof’un altındaki Lebzelter mutlaka gitmeniz gereken bir bar. Gitmişken de denemeniz gereken Yerel biraları Die Wiesse arpa birası. Bira dökülürken dibi çalkalanıp dökülüyor ve bu da işin en önemli ve ince kısmıymış, bizde bardaki amcadan öğrendik. Fiyatı 3,5 Eur. Yanında atıştırmalıklar var 5 Eur ortalama fiyatlı. Ardından odaya geçip, dinlenip diyeceğim ama( Şeydayla konuşmaktan yapamadık) Gelelim otele ve yemeklerine. Hotelimiz Steinerwirt1493, bir kayak oteli ancak bu kadar tatlı olur, her katın dizaynı ayrı, sabah kahvaltısı tam bize göre, akşam yemekleri et, balık, tavuk, vejeteryan, şinitzel seçmeli ve yemekler inanılmaz. Avusturya’ya gidip şinitzel ve muhteşem elmalı tatlılarından yemeden dönmemeniz gerekiyor. Otelin terasında açık hava jakuzisini anlatmakla bitiremem 🙂 Alplere ve pistlere karşı, şampanya eşliğinde jakuzi keyfi doyumsuz:)) Akşam Yemeğimizi yiyip, kendimizi sokaklara attık, ufak bir yürüyüşün ardından( neden ufak bir yürüyüş olduğunu açıklamam gerekirse soğuktan donmamız diyebilirim) içerden müzik sesleri gelen ilk bara daldık diyebilirim. Table barın adı ve müzikler 90 lar, gerçi biz eğlenmeye programlı olduğumuz için, içeri girer girmez kendimizi piste attık 🙂 Zell Am See o kadar küçük bir yer ki yürüme mesafesi mesela otelle bar 2 dakika falan. Ertesi gün kayak var saat 12 de bar full çekmeye başlamışken biz otele döndük..

zellamsee

Zell Am See Keşfi..

zellamsee

Tadından İçilmez Die Weisse..

zellamsee

Bizim Bar Lebzelter 🙂

zellamsee

Fall in Love with Lebzelter :))

zellamsee

Akşam Yemeği sonrası yürüyüşe çıkan bu insanlar ne yapıyor bende bilmiyorum 🙂

zellamsee

Gecesi ayrı güzel..

zellamsee

zellamsee

Grand Hotel önerisi ve kendisi..

Yaşasın kayak 🙂 Grupta iki melis var; biri sezener olan, işte o erken kalkan, sportmen, onun sayesinde 7’de kahvaltı yapıp,8 de kayak ayakkabılarımızı giyinmiştik bile 🙂 İlk günü havanın açık olması sebebiyle, Zell Am See’den kalkan ücretsiz linkler ile yarım saat uzağında bulunan 3.200 metre yüksekliğe çıkabileceğimiz Kaprun’a ayırdık. Pist haritasını altta sizlerle paylaştım. 3.200 metreye çıkmak baya ardı ardına teleferik değiştirerek oluyor. Zorluk derecelerine göre Mavi, kırmızı ve siyah  renklerden oluşan oldukça zengin pistlere sahip. Grup burada kayak ve snowboard’cular olarak, daha sonra da tecrübelerine göre ayrıldı. Biz Yunus, Daniel, Elif ve ben kaymaya başladık. Sırasıyla bütün pistleri deneyerek ilerledik. En sevdiğimiz 11 numaralı kırmızı pist, benim için ise 14 numara Black Mamba, baya zor arada buzlarda olsa en sevdiğim pistlerden biri 🙂 Yalnız ufak bir uyarı yapayım buralardaki siyah pistler bizdeki siyahlardan biraz daha zor diyim. Öğlen bira ve atıştırma  buluşması yaptık ve hemen pistlere devam, resimlerden de görüldüğü gibi manzara inanılmaz. Çok güzel cover fotoları yakalayabilirsiniz 🙂 Akşam apreski partisine katılıp son kalkan ücretsiz ring servisiyle otelimize döndük. Pistlerin farklı bölgelere inişleri var ama indiğiniz her yerde eğer skipass’iniz yanınızdaysa ücretsiz servislere binebilirsiniz. Otele gelir gelmez üstümüzü değiştirip kendimizi jakuzinin kollarına attık. Şimdi burada gruptaki diğer çılgın Melis’ten(melo) bahsedeceğim 🙂 Kendisi şampanyasıyla snowboard yapıyor ve Sırmayla yan oda komşumuz oluyorlar 🙂 Şeyda’yla bu durumdan son derece memnunuz. Biz şarabımızı kaptık, onlar şampanyalarını eksiksiz her akşam kayak sonrası jakuzide buluşup, hayatın bizim için ne kadar zor olduğunu konuştuk :)) Allah’ım o nasıl bir keyiftir, karşınızda Alpler, gece kayışı yapanlar, arkanda göl ve harika bir kasaba, etrafın karlarla çevrili, daha ne anlatayım :)) Ardından enfes akşam yemeğimizin ardından, Bora abinin muhteşem oyunu Katil Kim oynadık ve ufak bir yürüyüş sonrası klasik barımıza gittik. Oradan Melo bizi Crazy Daisiy diye bir bara götürdü. Burasıda arada canlı müzik yapıyor. Deneyebilirsiniz, müziklerde güzel. Ama o kadar yorgunuz ki erkenden ayrılmak zorunda kaldık.

zellamsee

Kaprun Pist Haritası

zellamsee

Kaprun’dan haberim yokmuş gibi çek pozu 🙂 Havalı pozlar çekersiniz demiştim :))

zellamsee

Kaprun

zellamsee

Bir room’lu kahve??

zellamsee

Crazy Daisy biz hazırız :))

İkinci kayma günümüzde Şeyda ve ben daha geç kalkıp keyifli bir kahvaltıyı tercih ettik. Ardından 2.00 metre zirvede  Zell Am See’de kaymak için pistlerin yolunu tuttuk. Zell Am See üstüne basarak söylüyorum bence bu kayak ve pist olayını bitirmiş bir yer. Kendime harita bile almadan önüme çıkan bütün pistleri deneyerek ve her çıktığım yerde Allah’ım burası gerçek mi diye kendi kendime konuşarak kaydım 🙂 Ama sizin için Pist haritasını ekledim.. Şehre doğru kayarken muhteşem göl manzarası ve Alp dağlarına bakarak kaymak gerçekten tarifi imkansız bir keyif. Öğlen  Şeyda’yla Panaroma Kafede buluşup şezlonglarda keyif yapıp Romlu kahvelerimizi yudumladık ve kaymaya devam ettik. Ben tabiri cayiz ise hava kararana ve pistler kapanana kadar kaydım 🙂 Bugün Fun Park diye bir yer keşfettim, pistte tüneller var, dönerek kayıyorsunuz, yolda çanları çalıyorsunuz, oraya giden pistler kırmızı 23 numaralı pisti takip ederek varabilirsiniz, aynı yerde Ski Movie diye başka pist var, orası ise kayakçılar gibi bir kapıdan girerek başlıyorsunuz ve bayrakların etrafında slalom yaparak kayıyorsunuz. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim. Koşarak otele gidip jakuzinin kollarına bıraktım kendimi. Melis’in esneme hareketleriyle rahatlayıp, yemeğe indik. Ufak bir yürüyüşün ardından, aile barımıza gidip geceyi sonlandırdık 🙂

zellamsee

Zell Am See Pist Haritası.. 14 numarayı görüyorsunuz değil mi:))

zellamsee

Zell Am See pistleri bir harika..

zellamsee

Manzarasına Kurban :))

zellamsee

Zell Am See kalp ben :))

zellamsee kayak

Ayh biri jakuzimi dedi:))

zellamsee

Jakuziden Alplere karşı Hayat çok zor pozu :))

zellamsee

Zell Am See sokakları..

Üçüncü ve son kayma günümüz; grubumuzu da parçaladı 🙂 Bir grup Kaprun’a gitti, bizimde içinde bulunduğumuz diğer grup Zell Am See’de takıldı. Üçüncü gün pistleri iyice keşfetmem sebebiyle en zirveden aşağıya, anlatmak gerekirse 90 derecelik bir duvar olan 14 numaradan kaydım, aralarda durup baktığımda yukarısı gözükmüyordu düşünün :)) Öğlen yemeğimizi dağın zirvesindeki, tavuk çevirme bile yapan Berghotel Schmittenhöhe kafesinde yedik. Mutlaka gidin tavuğu da, manzarası da, ortamı da bir harika 🙂 Biz son gün şehri gündüz gözüyle gezmek için biraz erken kaçtık. Göl kenarında harika bir yürüyüş yapıp, magnetin bile 5 eur olduğu hediyelik eşyacılara uğrayıp, sadece magnet aldık :)) Sadece içki çok ucuz, benim çok içkiyle aram olmadığı için almadım ama çok ucuz olduğunu diğer arkadaşlarımın alımından anladım 🙂 Tabi ki ardından melo, sırma ve ben jakuzide şarap ve şampanyalarımızla buluşup, tatilin ve günün dedikodusu eşliğinde harika bir keyif yaptık 🙂 Akşam yemeğinde geyik etlerimizi yiyip (son gecenin şerefine sanırım), kendimizi Table Bar’a attık. Ve dj ile görüşmemden sonra Tarkan şarkısı eşliğinde onlara Türklerin gücünü gösterdik :)) Bir süre sonra bardaki herkes bizi alkışlamaya başladı 🙂 Son gecemiz diye biraz abartmış olabiliriz, Sezginin muhteşem 90’lar dansınızda söylemeden geçemeyeceğim :)) 9 kız sahnede makarina şarkısı eşliğinde dans mı yoo yoo onlar biz değiliz, yalan haber :)) Geceyi noktalayıp, ertesi gün gidiş hazırlıklarımızı tamamlayıp uykuya daldık.

 

zellamsee kayak

2.000 metreye çıkmak zor oldu tabi:))

zellamsee

Bu manzaralar gerçek mi diye düşünmeden edemiyoruz :))

zellamsee

Berghotel Schmittenhöhe; zirvenin en iyi Hoteli.

zellamsee

Zell gölü..

 

zellamsee

Zell gölü..

zellamsee

Zell gölü..

zellamsee

 

Kamuranla çekilen Zell Am See panaroması..

zellamsee

Otele erken dönünce sıkılan biz  :))

zellamsee

Harika hotelimiz ..

zellamsee

Evet Tarkan Yakalarsam Muckk şarkısında deliler gibi dans ettik..

Zell Am See’den ayrılış, inanın çok zor ve üzücü oldu. Kayak yapmama bir kez daha minnet ettirdi  O kadar güzel, eğlenceli ve uyumlu bir gruptu ki buradan sırayla beni evimden alıp evime bırakan eli hafif dişçi abimiz Bora, turu ve insanları organize eden Yunus Ve eşi Melis, tatile dahil olmama vesile olan Sezgin, oda arkadaşım Şeyda, yan oda arkadaşlarımız Melo ve Sırma, Duygu, Daniel, Sinan, Barış, Ceki, Onurkan, Elif, Pınar G, Pınar Y hepinize bu güzel tatil için teşekkür ederim. Grubun yeni tatilleri için takipte ve aycaninaynasi’nda kalın :))

zellamsee

 

İşte muhteşem ekipten Bye Bye pozu.. İyi ki varsınız :))