Gaziantep benim için sadece kebap yemeğe gidilecek şehirlerden biriydi. Bir iş sebebiyle gittiğim için bir gece konaklamayla gezi kısmını da içinden çıkartmış oldum. Tabi tarihi geçmişinide araştırarak gittim ve çok etkilendim. Türkiye’nin hâla yaşanılan en eski kenti olup Dünya’nın da hala yaşanılan en eski kentlerinden biri olduğunu bende bilmiyordum. Tarihi İpek yolunda bulunduğundan gelişime her zaman açık olmuştur. En son 1516 yılında Osmanlı egemenliğine geçmiş ve bu dönemlerde kentte pek çok han, hamam , cami ve medreseler yapılmıştır. Evliye çelebi kenti iki kere ziyaret etmiş ve “Dünya yüzünden geniş bir ili, göz alıcı büyük yapıları her yerden aranan eşyası, birçok mezraları, bolluk ve verimliliği, bitimsiz yiyecek ve içecek pınarları ve ırmaklarıyla burası ‘Şehr-i Ayıntab-ı Cihan’dır” demiştir. Osmanlı devleti parçalanınca 1920 yılında Fransız birlikleri Antep’e yerleşiyor ve işte 10 ay süren tarihi direniş başlıyor. Fransız kuvvetlerine karşı şehrin, savunmasını bu uğurda verdiği 6317 şehide rağmen yılmadan, cesaretle sürdürmesi ve eşsiz bir direniş göstermesi nedeniyle 6 Şubat 1921 tarihinde T.B.M.M. tarafından “gazilik” unvanına layık görüldüğünden “Gaziayıntab” olmuştur. 1928 yılında ise, şehrin adı GAZİANTEP olarak değiştirilmiştir.

25/11/2015 tarihinde uçağım sabah 07:45 taktım çantamı koluma düştüm Antep yoluna 🙂 Pegasus ile aynı gün 21:05 dönüşü var ve güzel bir planlamayla şehri gezmek için yeterli. Özgüvenim tavan nasılsa valizim yok deyip 07:30 da koşarak içeri girmeye çalışıyordum 🙂 Kısa bir yolculuğun ardından Antep havaalanına iniyorum, hemen havaşlar kalkıyor şehir merkezine giden. Yola çıkıyorum tarih 25 kasım ve Antep bana güneşini gösteriyor, yine ballıyım.

Kahvaltı mutluluk sebebidir diyorum ve Antep’e iner inmez Orkide pastanesinin yolunu tutuyorum. Geleneksel Antep kahvaltısı ve katmer de ustalar , birde Antep peyniriyle yapılan su böreği tadına bakın derim. Fiyat İstanbul’la yarışır kişi başı 35 tl kahvaltı. Kahvaltının ardından Tarihi Bey Mahallesine gidiyorum. 1536 da 50 haneden oluşan tarihi İpek yolunun geçtiği bu mahalle eski Antep evleriyle ve dar sokaklarıyla ünlü. Sokaklar bir devenin geçeceği genişlikte yapılmış ve ayrıca evlerin gölgeleri yazın sokaklara ve birbirlerinin üzerine düşerek sıcağı kesmesi düşünülerek yapılmış. En güzeli de Atamızın Nüfus kaydının bu mahallede olması ve bu yüzden Atamızın nüfus cüzdanı hemen hemen her yerin duvarında, insanın gözlerini dolduruyor… Şu anda hummalı bir restorasyon çalışması var, ama restore edilmemiş olanları görünce keşke böyle kalsa diyorsunuz, restore değil tamamen yeniden modern bir dış yüzey yapımı olmuş. Yapılan bir kaç evin içine gizlice girdim , gerçekten muhteşem.. restore edilenlerde kafe , türkü evi ya da otel olmuş , yürürken yüksek halay sesleri duymanız mümkün, biraz o dokuya ters olduğunu düşünüyorum.

gaziantep

 

Evet kahvaltının mutlulukla bir alakası olmalı :))

gaziantep

Bey Mahallesi…

Etnografya Müzesi Bey Mahallesi..

gaziantep

gaziantep

gaziantep

Gizliden restore edilen evlere girdim 🙂

gaziantep

gaziantep

Hiç restore edilmese dedirtiyor…

gaziantep

Yollar daracık..

gaziantep

Artistlik pozlar için doğru adrestesiniz 🙂

Bey mahallesinden çıkıp Antep Kalesine doğru yola koyuldum. Kalenin içine giriş bedava, Surların içinden kırmızı halı eşliğinde geziyorsunuz ve tarihi Panaromik Antep kurtuluş filmini izleyebilirsiniz. Kalenin dışını tam tur gezin ve etrafında bulunan Gümrük Han şansınıza açıksa gezin mutlaka. Hamam müzesi yine girişi bedava ve Antep hamam kültürünü çok güzel şekilde özetlemiş. Hemen yanında bulunan mutfak müzesi de Antep mutfak kültürünü anlatıyor, meraklılarına duyurulur. Kalenin etrafından yürümeye devam ediyorum ve karşıma 1640 yılında yapılmış Naip Hamam çıkıyor. Yalovalıyım ben Hamama bayılırım hemen içeri dalıyorum hamam girişi, kese, köpük 29 tl bir saniye bile düşünmeden kendimi Asiye ablanın kuvvetli ellerine bırakıyorum 🙂 İçerini restore edilmesine rağmen hala eski 🙂 Şu anda öğrendiğim bilgiye göre de biraz efsunlu bir haman, restorasyon sırasında rivayete göre taşlar yerinden oynamış ve gizli bir yol açılmış kaleye giden, burayı restore eden ustada vefat etmiş, iyi ki de şimdi öğrendim 🙂

gaziantep

Kale manzarasına karşı haberim yokmuş gibi çekermisiniz:)

gaziantep

Hamam Müzesi bir harika dostum 🙂

gaziantep

 

Naip Hamam

Bakırcılar çarşısına doğru yürümeye başlıyorum ve ilk durağım gururumuz yemenici Halil Usta. İçeride Brad Pitt posteri ve ayağında Truva filmi için Halil Ustamın yaptığı yemeniler. Almak isterseniz doğru adres burası, fiyatları 80 tl ortalama. Bakırcılar çarşısı da Bakır meraklıları için güzel bir uğrak noktası, hediyeliklerinizi buradan alabilirsiniz. Hemen yakının da Tarihi zincirli Bedesten bulunuyor. Zincirli Bedesten, 1781 yılında Darendeli Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bedestenler, her sabah duacı başı denilen bölük başlarından biri tarafından açılır, akşamları da gene törenle kapanırmış, eskiden emeğe, alın terine saygı varmış. Çok değerli mallar, perşembe günleri öğle namazından önce satılır, bu sırada önemli kişiler de gelir ve halk her yanı doldururmuş Gaziantep’te değişik dönemlerde altı bedesten yapılmıştır. Bunlardan yalnızca Zincirli Bedesten ve Kemikli Bedesten, günümüze ulaşabilmiştir. Ayrıca bu iki tarihi yapı, Kültür Yolu Projesi üzerinde bulunuyor.

gaziantep

 

Bakırcılar Çarşısı..

gaziantep

Zincirli Bedesten..

Açlıktan ölmek üzereyim derken Burcu işten çıkıp yanıma geliyor. İş sebebiyle tanıştığım arkadaşım bana Antep gezimde de yoldaş oldu 🙂 Gaziantepliler imam çağdaşı hiç tavsiye etmiyorlar. Ama ben oraya kadar gitmişken denemek istiyorum. Kendimizi ustaya bırakıyoruz ve ortaya yarım yarım kebaplar geliyor, ayranlarımız ve salatalar hesap 46 tl 🙂  Burada akşamları gidecek bir yer varmı diyorum ve kendimi Tarihi Bayazhan da buluyorum.  1909 yılında yapılan bu han şu anda içerisinde bir bar, bir meyhane ve bir restoranı barındırıyor. Ortada kocaman bir avlu , bütün mekanlar bu avluya bakıyor, ortada kocaman varillerde ateşler yanıyor, ortaya harika bir müzik verilmiş ve siz bir Avrupa şehrinde değil Gaziantepdesiniz. Buraya inanın bayıldım.

gaziantep

İmam Çağdaş..

gaziantep

Little Little into the middle 🙂 En sevdiğimiz tarz..

gaziantep

 

İşte size harikalar diyarı Bayazhan..

gaziantep

 

Bayazhan..

Ertesi gün çalışmam lazım, bilançolar beni bekler deyip otelimin yolunu tutuyorum. Otelim Şirehan 1885 yılında Halep Valisi Cemil Paşa’nın emriyle halktan alınan vergilerle inşa ettiği, vergi veremeyen halkın inşaatında çalıştığı, çalışamayanların ise han bitimine kadar gelip dualar ettikleri han Osmanlı mimarisinin de en güzel örneklerinden biri ve İpek yolunun üzerinde ve Gaziantep’ten Kore’ye kadar uzanan en büyük Kervansaraymış. İşte bu atmosferde güzel restore edilmiş, odalarının da aynı otantik yapıda olduğu otelimden çok memnun kaldım.

gaziantep

Şirehan..

Sabah otelde alınan güzel bir kahvaltının ardından biraz daha çalıştım. O bilanço senin bu gelir tablosu benim 🙂 Ben mu mesleği seviyorum kimse inanmasa da:) İlk durağım Zeugma Mozaik Müzesi. İlk kazı çalışmalarına 1987 yılında başlanmış.Bu müze Antep’in hediyesi bence. Belkıs/Zeugma Antik Kenti , Gaziantep ili, Nizip İlçesi , Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri’nin kıyısında20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş, 80 bin nüfusu ile döneminin en büyük kentlerinden biriymiş. Büyük İskender’in generallerinden ve daha sonra Suriye Kralı da olan Selevkos Nikator kendi adıyla, Fırat nehrinin adını birleştirerek M.Ö.300 yılında burada Selevkos Euphrates ( Fırat’ın Silifkesi ) adında bir kent kurar. Daha sonraları M.Ö.1.yy.’da kent Roma hakimiyetine girer .Bu hakimiyet değişikliğiyle birlikte kentin adı da değişerek köprü, geçit anlamına gelen ve bütün dünyada bilinen şekliyle “ Zeugma” adını alır. Roma İmparatorluğu’nun 4.Skitia Lejyon Garnizonu’nun burada konuşlandırılması ve ticaret sebebiyle kısa zamanda 80 bin nüfusa ulaşan Zeugma’da Fırat manzaralı yamaçlara villalar inşa edilir. Her villa da zenginliklerinin göstergesi mozaikler yapılmış, enteresandır ki her mozaiğin bir hikayesi var. 80 bin kişilik nüfus Zeugma’yı dünyanın en büyük kentlerinden biri haline getirir. Örneklemek gerekirse Zeugma , komşusu sayılan Antakya (Antiokheia) ile Mısır’daki İskenderiye’den ( Aleksandreia) ‘dan daha küçük, Atina (Athena) ile aynı büyüklükteydi. Pompei ve şimdi dev bir metropol olan Londra (Londinum) ‘dan ise birkaç kat büyüklükteydi.
Ünlü coğrafyacı Strabon da Zeugma’dan bahsetmektedir. Kentteki Akropolün üzerine kader tanrıçası Thyke’nin bir tapınağı yapılmıştır. Bu tapınak halen toprak altındadır. Zeugma Antik Kenti kendi şehir sikkesi de basmış Roma Kentlerinden biridir. Sikkeler üzerine bir tarafına Thyke tapınağı , diğer tarafına da güçlülüğü simgeleyen Roma Kartalı motifi basılmıştır.
Müze de bulunan neredeyse 100.000 çeşit bulla(mühür)  dünyada bir müzede bulunan en çok çeşit olma özelliğinde.  Topraklarımızdaki zenginlik inanın her seferinde beni büyülüyor. Müzede en az 2 saat geçirirsiniz ona göre planınızı yapın.

gaziantep

 

Hayatın kaynağı olduğuna inanılan ırmak tanrısı Okeanos ile eşi Tethys. Okeanos ırmak olup dünyayı saran ırmak olarak ifade ediliyor ve güneşin sıcaklığı ile buharlaşarak yağmur olup doğaya geri dönen suyun ırmaklar kanalıyla tekrardan denize dökülmesi tasvir ediliyor..

gaziantep

 

Akratos ve Euphrosyne … Akratos geyik başlı içki kabından (Riton) Euphrosyne’nin kadehini doldurmaktadır. Solda iri içki kabı krater yer alır. Euphrosyne sevinç neşe anlamına gelir, göze hoş olanı simgeleyen, parlaklık, ısıltı, güzellik anlamına gelen üç güzellerden biridir. Zeus ile Eurynome’nin kızıdır. Akratos ise kadınlar karşısında aciz erkeği betimleyen bir tanrıdır.

gaziantep

 

 

gaziantep

gaziantep

 

Zeugma Kazılarının kamuoyunun henüz gündemine girmediği 1992 yılında çıkarılan ilk mozaikteki kadınfigürü gizemli bakışları ile Zeugma’nın simgesi olmuş..İlk çıktığı yıllarda kimliği konusunda kesin bir tanımlama yapılamayan bu mozaiğe figüründeki kadın resminin çingene kızlarını andırması nedeniyle çingene adı verilmiş,bazı kaynaklar mozaikteki asma figürlerine dikkat çekerek , çingene olarak tasvir edilen kadının yer tanrısı GAİA olduğunu ileri sürmekte. Bunu görmek için uzun karanlık koridordan geçiyorsunuz ve bir odada sadece bu mozaik bulunuyor. Üç boyutlu olması da ayrı bir hayranlık konusu.

gaziantep

gaziantep

 

 

Benim en sevdiğim mozaik Europhe’nin kaçırılışı Mozaiği.Europhe güzel teni göz alıcı bakışı ile dillere destan olmuştu. Eğlenceyi ve gezmeyi çok severdi. Sabahtan akşama kadar tüm vaktini kırlarda deniz kıyısında arkadaşları ile birlikte gezerek geçirirdi. Gene böyle bir gün, deniz kenarındaki bahçelerden birinde arkadaşları ile çiçek toplarken Zeus Europa’yı gördü. Onun güzelliği baş tanrının aklını başından almıştı.Karısı Hera’nın haberi olmadan güzel Suriyeliye yaklaşabilmek için altın rengi bir boğa şekline girdi ve kızların çiçek topladıkları bahçenin etrafında gezinmeye başladı. Kızlar boğadan korkmak bir yana onu çok sevimli bulmuşlardı, ona yaklaşarak sevmeye başladılar. Güzel Europa ona yaklaştığı anda boğa yere yatarak kızın ayaklarına kapandı. Europa boğanın sırtını okşayarak yavaşça üzerine oturdu.Tam arkadaşlarıda ona katılacakken boğa birden ayaklandı ve ve sırtında Europa ile denize doğru koşmaya başladı. Deniz kenarına vardığında azgın dalgaların hepsi sakinleşmiş durulmuştu. Boğa dalgaları yararak, denizde kumlu bir ovada koşuyormuş gibi hızla oradan uzaklaştı.Bir süre sonra kıyıya vardıklarında Zeus genç kızı bir çınarın gölgesine bıraktı ve boğa şeklinden sıyrılarak tekrar tanrı şekline döndü ve ona kendisini tanıttı. Horalar aceleyle Zeus ve Europa için bir yatak hazırladılar. Bu birleşmenin yapıldığı yere gölge saldığı için o günden beri çınar ağacı yapraklarını hiç dökmez. Kirid kralı Minos bu birlikteliğin sonucunda doğmuştur. Yaa aşka bakınız 🙂

 

Acıkan karnım beni doğru 1972 yılından beri Gaziantep’in en ünlü küşlemecisi halil ustaya doğru götürdü. Halil ustan havasından yanına yaklaşılmaz, izin alıp fotoğraf çekildim 🙂 Bir koyundan bir küşleme çıktığını öğrenince saygım daha bir arttı. Saat 4 gibi dükkanda küşleme bitiyor ona göre yerinizi alın 🙂 Küşleme, ayran ve salata 25 tl. Halil ustaya çok teklifler gelmiş ama kabul etmemiş, yeri kendisinin, karşısında otoparkı var ve Zeugma müzesinin hemen arkasında bulunuyor. Antep de taksi tarife yok gibi bir şey genelde 10 tl alıyorlar. Zeugma biraz uzak merkezden 15 tl ödedim. Taksiye binip merkeze dönüyorum. Tahmis kahvede bir kahve içip keyif yapıyorum . Hediyeliklerimi almak için çarşıyı dolanıyorum. Ve bir lahmacun yemeden dönmem diyorum, yemin ediyorum yazarken bile mide spazmı geçireceğim 🙂 Halil Usta merkezde çıtır lahmacunu tavsiye ediyor. Bende sözünü dinliyorum ve selamını iletip masaya oturuyorum. Gitmeden önce aldığım bilgilerden emek mahallesindeki Halil ustanın da lahmacunda ünlü olduğunu duymuştum. Hemen taksiye atlayıp orada da denemeye gidiyorum, emek mahallesi zenginlerin oturduğu bir bölgeymiş. Bir yarım behyan çorbası tadımı yapıyorum, bildiğin Yalovalı Vedat Milör oldum 🙂 Bir yarım lahmacunu yiyip, ilk havaşı kaçırıp , taksiye atlayıp 45 tl bayılarak havaalanına gidiyorum 🙂

gaziantep

Allahım nasıl lezzetli anlatamam 🙂

gaziantep

 

Halil Ustam  🙂

gaziantep

Tahmis Kahve..

gaziantep

Kahvem 🙂

Hep yurtdışı olmaz arkadaşlarım, ülkemizde ,tarihimizde, insanımızda çok güzel, çok kıymetli.. Gaziantep mutlaka gidilmesi gereken, listenize almanız gereken , büyülü bir şehir …