Bu kadar gezmeyi seven ben gittiğim hiçbir yere bir daha gitmek istemem, her zaman farklı yerler görmeyi hedeflemişimdir, ta ki Roma’ya kadar böyle düşünüyordum.

O kadar muazzam bir şehir ki düşünün savaş zamanında bile korunmuş ve anlaşma yapılıp vurulmamış. Roma sanki acık hava müzesindesiniz hissi ile her sokaktan bir tarih  pat diye karşınıza çıkıveriyor. Ve o tarih daha önce hiç görmediğiniz yüzyıllara ait insan da bambaşka duygular uyandırıyor. Bu arada bütün herkesin bir Roma tatili planında olması ve genel istekler neticesinde işte size Roma.. Mevsim olarak en güzel zaman ilkbahar ve sonbahardır Avrupa için ama Roma güneyde kaldığı için diğer Avrupa şehirlerine göre daha sıcak ve kesinlikle her mevsimi ayrı güzel.. Mesela ben Mayıs başında gitmiştim baya buradaki haziran, temmuz gibiydi, ama bir arkadaşım yılbaşı zamanı gitti caddeler o kadar güzel süslenmiş ki o zamanın da tadı bir başka olsa gerek..
Roma için 3 gece 4 gün yeterli bir zaman.. Şehri 3 gündüze bölerseniz rahat gezebilirsiniz. Ben Roma tatilimi millerimle almıştım. Ama erken almak kaydıyla çok uygun 250-300 TL arası bilet bulabilirsiniz.
Havaalanından Roma’ya giderken bile heyecanlanıyorsunuz Deniz manzaralı yollar,ardından yemyeşil ağaçlar ve 20 dakikalık fakat  Eur’luk taksi yolculuğunun ardından Romadasınız.Biz giderken taksi ilegittik ama dönerken Trenle kişibaşı bilet fiyatı 15 Eur’dan 35 Dk ile döndük.
Bizim otelimiz İspanyol merdivenlerinin yukarısındaki Borghese parkına yakındı. Otelin en güzel yanı Borghese parkının içinden yürüyerek gidiyor olmamızdı.Bu park gerçekten büyüleyici her Avrupa ziyaretimden sonra niye bizim şehrimizde böyle gönül rahatlığı ile koşup spor yapabileceğimiz parklar yok diye düşünmeden alamıyorum kendimi.

roma
Borghese parkında sabah kahvaltısı

Roma için size ne çok pahalı diyebilirim, ne çok ucuz, aldığınızla verdiğiniz doğru orantılı, uygun yiyebileceğiniz yerlerde var, pahalı olanlar da. Biz ilk gün Vatikan’a gitmeyi tercih ettik, çünkü girişte çok fazla sıra olduğundan kafamızdan çıksın istiyorduk. Papa nerde, bize selam vermeyecek mi  esprilerini yapan Türkler arasına girmemiz gerekiyordu :)) O kadar sıra bekleyip içeriye girmemize tabiki de değdi :))

roma

Vatikan müzesinin içinden bir görünüş

roma

Vatikan’ı gezmiş bir kişinin mutluluk fotoğrafı ve San Pietro Meydanı…

roma

Vatikan gezisi üzerine Roma dondurması iyi gider..

Roma dondurmasının Roma’dan geldiğini orada öğrenmemde baya iyi oldu 🙂 Oradan çıkıp Sant Angelo Kalesine gittik, bir zamanlar papanın evi ve hapishane olarak da kullanılmış. Biraz yorucu bir gezi ama buna değiyor.

roma
Sant Angelo kalesi önünde havalı bir foto çekilebilirsiniz.

İlk gün için fazlasıyla yorulmuştuk. Sonra ver elini Roma sokakları, size o sokak iyi bu sokak kötü diyemem her sokağa girin çıkın, keyfine varın, hepsinde ayrı bi ruh var, tabii bir pasta hak ettik :))

roma
I love Pasta :))
Restoran olarak size o yada bu demiyorum çünkü kilo ile satılan pizzalar bile süper.. Bir tramisuyla bile aşk yaşayabilirsiniz.. Her meydanda onlarca pizzacı.. Hepsi birbirinden lezzetli.. Yemenin dibine vurun zira böyle lezzet zor bulunur :)) Otele gidip dinlenip hemen dışarı çıktık.. Aman yarabbi aşk merdivenlerimi o dilekmi dilenmesi gerekiyor, gereği neyse yapılsın :))

roma
Gece de başka güzel aşk çeşmesi…

 

roma
Piazza Navona Meydanı..

Roma’da ki en güzel, en hareketli meydanlardan biridir Piazza Navona, mutlaka görün derim..
Güzel bir kahvaltının ardından ikinci günümüze geçtik. Bugünü de Kolezyum ve çevresine ayırdık..

roma

roma
roma

Kolezyum sözün bittiği yer…

Tarihi eserler bir labirent gibi, birinin içinden diğerine geçiyorsun, her açılan yeni kapı seni şaşırtıyor.
Kolezyum ve çevresi dünyada benzerini göremeyeceğiniz güzellikte, ne yapın edin Roma’ya gidin…
Piazza Venezia çok güzel bir meydan gidin derim.Kolezyum ziyaretinden sonra burada mola verebilirsiniz. Arch of Constantine de listenize ekleyin Kolezyuma yakın bir tak.
Ama ben bunu hak ettim. İspanyol merdivenlerinin yukarısında çok güzel sıra sıra restorantlar var bu tiramisu (bana aşkı yaşatan) orada yenildi:)) Ardından parkta yürüyüşümüzü yapıp dinlenip otelimize döndük..

roma

Roma da son gündüz.. İspanyol merdivenlerine uğramadan olmaz. Ne var diyeceksiniz, adı üstünde merdiven ve çiçekler var :)) Bir de aşağıda ki gibi havalı fotoğraflar var :))

 

roma
İspanyol merdivenleri

Benim en beğendiğim meydanlardan biride Pantenondur. Kocaman bir tapınak ve ona bakarak yenilen akşam yemeği tadına doyum olmaz…Campo Dei Fiori de görülmesi gereken meydanlardan biri, gündüzleri sebze meyve satın alınır , geceleri de barlar fena değil :))Via Condotti de pahalı mağazaların bulunduğu bitişi İspanyol merdivenleri olan harika bir cadde. Mağazalar çok pahalı ve lüks ama gezip görmek para ile değil ya :))
Via Veneto  da adını Federico Fellini’nin “La Dolce Vita filmi ile ünlendirmiş pahalı caddelerimizden biridir :))
Son olarak vaktiniz kalırsa nehrin diğer tarafı Trastevere Tiber nehrinin öteki tarafı demek oluyor. İsim o kadar net. Ortaçağ Roma evlerini ve eski Roma’yı burada deneyimleyebilirsiniz. Gece şehrin yerlileri ve turistler buralarda takılıyor. Bolca restoran, bar ve pub var. Pigneto da bizim cihangirimiz gibi entelektüel bir bölge akşamları gidip sokakta şarkı söyleyen sanatçıları , Hipsterları burada görebilirsiniz..
Roma hakkında bir bayan yazı yazar da oradaki insanların güzelliğinden bahsetmese olmaz. Bayanlar polis, itfayeci, postacı vb dikkat edin aşık olabilirsiniz 🙂

Yazıyı yazarken bile heyecanlandım, gidesim geldi, mutlu Roma insanları sevgiler :)))