Masal şehir Prag… Bu başlık gerçekten Prag için ne kadar doğru gidince anlayacaksınız..Hep Budapeşte, Viyana, Prag turları vardır sizde görüyorsunuzdur.
Fiyatlar da uygun. Yalnız tur o kadar kısa ve koşturmacalı geçiyor ki bence Prag tek olarak programlanmalı , zira etrafında da gidilecek çok yer var. Ben Prag biletimi millerimle almıştım. Nisan tatilini fırsat bilip atladık uçağa.
Otelimizi şiddetle tavsiye ediyorum Deminka Palaca, hem merkeze yakın her yere yürüyerek gidebilirsiniz , hem tarihi bir bina, odalar muhteşem, kahvaltı çok iyi, hem de fiyatı çok uygun.
Biz Prag tatilimiz için 4 gün almıştık. 2 gün Prag içerisinde gezdik.Otelden çıkıp kendimizi Wenceslas meydanında bulduk. Yürüyerek Old Town meydana geldik.Astronomik saat seramonisini izleyip meydandan ayrıldık. Powder Tower’a çıkıp içerisindeki müzeyi gezdik.
Powder Tower’dan bir Prag manzarası..
Old Town Meydan
Astronomik Saat
Tabii yol boyunca sokaklara dalıp çıktık. Çok keyifli tarihi meydanlar da biranızı yudumlayabilirsiniz. Akşam o kadar yorulmuştuk ki otelimizin alt tarafındaki restorantta yemeklerimizi yedik.
Ertesi gün Nehrin diğer tarafını programlamıştık. Charles körüsünden geçicektik ve Prag kalesine gidecektik. Bu arada körülerin altında nehrin üzerinde çok güzel parklar var, dinlenme molalarınızı oralarda verebilirsiniz.
Charles köprüsü şehirdeki en eski köprü
Prag Kalesi dünyada ki en eski kale olma özelliğini taşıyor
Ben genelde her gezimde bir tekne turu yaparım. Şehri bir de o şekilde görmek için.Prag da yapılan tekne turları da gayet keyifli, yapmadan dönmeyin derim.
Tekneden Old Town Bridge Tower görüntüsü
O günkü yemeğimizi Kafka’nın evinin yanındaki muhteşem restoranda yedik. Fiyatlar biraz pahalı ama nehrin kenarında muhteşem bir atmosferde olduğu için buna değer. Yemek kültürü olarak gulaş çorbayı al gerisini at :)) Prag kalesi etrafında görülecek birçok eski kilise ve saray var, zaten bölgeye girdiğinizde otomatik hepsini geziyorsunuz, biraz yokuşa ve yürümeye hazır olun.
O akşam yemeğimizi La casa a-Arjantina restorantta yedik ve gerçekten çok güzeldi, canlı müzik, dekor, yemekler bayıldık :)) Fiyatlar da çok pahalı değildi, ortalama diyelim. Arkadaşlar Prag da içimde kalan tek yer Svata Klara restoran, günler öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyormuş, ben gidemedin siz gidin…
Biz üçüncü günümüzü Chesky Krumlow’a ayırdık, otobüs biletimizi kendimiz aldık. Önceden alın mutlaka yer olmuyor biz ilk gittiğimiz gün almıştık. 3 saatlik bir yolculuğun ardından Chesky Krumlov’a vardık. Arkadaşlar ben burayı çok beğendim. Minicik bir şehir, etrafı sularla çevrili, tarihi evler , inanılmaz bir park dünya mirasına katılmış (yürüdükçe sizi içinde kaybolmuş hissi veren), ufak restoranlar, minicik yollar, Tarihi şehir meydanı. Kalesi…
Chesky Krumlov
Chesky Kromlov Garden
Sokaklar o kadar güzel ki, o kadar sessiz ki heryer, huzur burda diyorsunuz, özellikle park ve parkın sonuna kadar gittiğinizde karşınıza çıkan küçük gölet, evet ya iyi ki buraya gelmişim dedirtiyor. Nehrin yanında ki restoranlardan birinde gulaş çorbamızı içip kendimize geldik ve Chesky Kromlov’a vedamızı yaptık. Günübirlik gezilecek bir yer.
Evet gelelim Karlovy Vary’e yine otobüs biletimizi önceden almanın mutluluğu ile 2 saatlik bir yolculuk ve varış. Karlovy Vary termal şehri, yürürken girdiğiniz her yer de 12 adet kaynar su var. Biz içlerine girmedik, görsel olarak gezmeyi tercih ettik. Atatürk’ün tedavi olduğu oteli görmek insanı gerçekten hüzünlendiriyor.Atamız buradaki tedavisinden sonra yurda dönüp benimde memleketim olan Yalova da Termalin yapılmasını istemiş yıl 1918 🙂
Karlovy Vary
Atamızın tedavi gördüğü otelin dışarıdaki duvarı.
Karlovy Vary deyince benim aklıma kaplıcadan sonra gelen James Bond Royal Casino filminin burada çekilmesidir. Zira dönünce filmi bir kere daha izledim 🙂 Oraya kadar gitmişken Pupp Otele gidip bir kahve içmeliyiz diye düşünüp kısa bir yürüyüşün ardından bu muhteşem otele vardık, kahvelerimizi içip filmi hayal edip çıktık. Bond serilerinin hastasıyım da :))
Pubb Otelde kahvemi içmenin mutluluğu..
Gelelim yemek kısmına biz restoranlara baka baka farklı bir (gulaş çorbası olmayan) yemek yiyebileceğimiz bir yer ararken içerisinde ünlülerin resmi olan James Bond’un bile yemek yediği bir İtalyan restoranına girdik. Ve tatilin en bomba parasını 90 Eur kadar ödedik :)) Pizzalar lezzetlimi evet ama bu parayı ödedikten sonra içimizde kocaman bir boşluk oluştu :)) Ve akşam otobüsümüzle Prag’a döndük.
Arkadaşlar turla da gitseniz şehir dışı yapılan kazık turlara katılmayın derim, kendiniz biletlerinizi alıp, çok daha uyguna, kafanıza göre gezebilirsiniz… Prag’ı görmeden Avrupa bitti demeyin 🙂