Stutgard’da kalırken trene atlayıp bir saatlik yolculuk sonrası Heidelberg’e vardık. Sanırım Almanya ile ilgili bütün düşüncelerim bu tatlı, tarih kokan, romantik şehri görünce değişti.itiraf edeyim Almanya benim için pek önceliği olmayan, hatta hiç önceliği olmayan bir ülkeydi. Arkadaşım Sinem orada yaşayınca Feryal, Ece ve Ben 3 kız atlayıp gidelim dedik. Hatta ilk evlilik yıldönümlerinde gidip kendilerine eşlik ettik :)) Neckar nehri şehri ikiye bölüyor, her yer yemyeşil, eskiden kraliyet aileleri burada yaşadığı için şatolar, saraylar bulunuyor. Dünyaca ünlü ve Avrupanın en eski üniversitesi Heidelberg üniversiteside burada bulunuyor yani öğrenci çoğunluk. Adına şarkılar ve filmler yapılmış bir şehir. İkinci dünya savaşında bombalanan tek alman şehri olmasına ragmen en az bozulan alman şehri de aynı zamanda.
Trendeyiz, Belke bizi Heidelberg..
Ekim ayı ve hava inanılmaz güzel. Sonbahar başka bir güzel ve Heidelberg de apayrı güzel.. Bir günde yürüyerek gezilecek kadar küçük planınızı ona göre yapabilirsiniz. Şehrin en meşhur caddesi Hauptstrasse yayalara ayrılan en uzun cadde olarak geçiyor tüm Avrupa da.1 buçuk km toplam uzunluğu ve kafeler , mağazalar burada bulunuyor. Gezimize buradan başlıyoruz ve caddenin sonunda Markplatz meydanına varıyorsunuz ve meydanda bulunan Herkül heykeli ve çeşmesi karşılıyor sizi. 1700 lü yıllarda Fransız saldırısınakarşı şehri koruyan halk için yapılmış ve orjinali Kurpfaelzisches (Heidelberg sanat müzesi) Müzesinde bulunuyor ziyaret etmek isterseniz. Chocolaterie St. Anna No:1 çikolata sevenler için uğranması gereken bir durak, fiyatlar biraz pahalı ama çikolatalar enfes. Bana bir dönem deseniz en sevdiğin açık ara Barok dönemi derdim, şehirde Barok tarzı ve Gotik mimarisi dikkatinizi çekecektir. Cadde de bulunan Heiligegeistkirche (Kutsal Ruh Kilisesi) şehrin pek çok simgesinden bir tanesi ve şehrin en büyük protestan kilisesi. Ara sokaklara dalarsanız Deutsches Verpackung Museum’ yani Alman Paket Müzesi karşınıza çıkacak, girişi oldukça uygun ve içerisinde çeşit çeşit Alman Ürün Paketlerini görebilirsiniz. Çikolata paketleri, sigara paketleri, eski kola ve su şişeleri vb. aklınıza neyin paketi geliyorsa. Ara sokaklara devam ve karşımıza Studentenkarzer yani Eski Öğrenci Hapishanesi çıkıyor. 1778-1914 yılları arasında bu şehirde huzuru bozan öğrenciler burada hapsediliyormuş ve mahkum oldukları süre boyunca da derslerine katılma zorunlulukları varmış. Günümüzde mekanın duvarlarında o dönemlerdeki öğrencilerin yazdığı/çizdiği şeyleri görebilmeniz mümkün.
Güzeller güzeli Heidelberg..
Evlerin Güzelliği..
Dördümüzün biraraya geldiği ender foto:) Çektirecek birini sonunda bulduk..
Hapishane’nin hemen arkasında ise Alte Aula denilen Heidelberg Üniversitesi rektörlüğü yer alıyor.Heidelberg Üniversite’si 1386 yılında kurulduğunda ilk binası burasıymış, sonraki yıllarda gelişim süreçleriyle beraber Üniversite tüm şehire yayılmış. Kampüs mantığı yok, Şehir boyunca üniversiteye ait binalar göreceksiniz, bu bir apartman dairesi bile olabilir.Mesela Marstall Heidelberg V. Ludwig döneminde cephanelik olarak kullanılan ve Orta Çağ döneminden kalan birkaç yapıdan biriymiş ama şu anda Heidelberg Üniversitesi tarafından öğrenci kantini olarak kullanılıyor. Üniversite zamanında Georg Wilhelm Friedrich Hegel ve Jürgen Habermas gibi nice aydın ve düşünürlere ev sahipliği yapmış, tıp felsefe ve hukuk alanında dünyanın en köklü üniversitelerinden biri olmuş.
Canı tatlı çeken grup Kornmarktplatz’ın doğuya doğru bir sokak ötesindeki Cafe Gundel’e varıyor. Almanların Cheesecake’i olan KaseKuchen yemediyseniz burada tadabilirsiniz ya da diğer ünlü tatlı HimmelbeereKuchen. İçerisi kalabalık hafif sıra beklemeyi göze alın.
Kornmarktplatz Meydanı..
Devam ediyoruz ve Carl Theodor köprüsüne varıyoruz, manzara ve tarih karşısında büyüleniyorum. Babam küçüklüğümden beri beni tarih sorularıyla sıkıştırırdı o zaman sinir olurdum bilemeyince ama bende acayip bir meraka sebep olmuş iyiki de olmuş :)) 1788 yılında yapılan köprü İkinci Dünya savaşı sırasında yıkılmış ve daha sonar halk 1947 yılında kendi topladığı paralarla köprüyü yeniden yapmış.
Köprüye giriş :))
Köprüden Nehir Manzarası..
Carl Theodor Köprüsü..
Arkamda muhteşem kale manzarası ve tatilin en sevdiğim fotoğrafı..
Evet o merdivenleri çıktık ve kaleye vardık. Yok benim kondisyonum yok merdiven çıkamam derseniz 1890 yılında yapılmış tarihi finüküler sizler için saraya çıkıyor. Kalenin içinde Alman Eczane Müzesi ve 1751 yılında yapılan 185.500 litre hacminde dünyanın en büyük Şarap fıçısı bulunuyor.
Kalenin Güzelliği..
Bazı bölümler yıkılmış..
Bazı Bölümler Hala restore ediliyor..
Kaleden Heidelberg Manzarası..
Karnı acıkan grup Ai Portici’ye varıyor. Şaraplarıyla ünlü bir restoran ve menüsü de harika. Fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde ama güzel bir makarna yiyebilirsiniz 🙂
Şimdi diğer marathon ama en güzel manzara için Filozoflar tepesine varıyoruz, finüküler yok gençler ama buna değer. Fotoğraflarımızı çekindik, manzaramızı izledik.
Manzaranın güzelliği, masal gibi..
Ama şehre hep yukarıdan baktık, şimdi aşağıya inip şehrin diğer tarafına Neckar nehri kenarına varıyoruz. Ve güneş enerjisiyle çalışan botlara atlayıp nehir turu yapıyoruz. Hava güneşli , keyfimiz yerinde. Yaklaşık bir saat sürüyor ve ben genelde şehri gösteren bir tur ise mutlaka katılıyorum nehir turlarına gittiğim her yerde.
Neckar Nehri kalp Ben Kalp Sinem :))
Listemiz;
Gezilecek yerler; En meşhur caddesi Hauptstrasse, Cadde de bulunan Heiligegeistkirche (Kutsal Ruh Kilisesi), Alte Aula denilen Heidelberg Üniversitesi rektörlüğü, Marstall Heidelberg (üniversite öğrenci kantini), Carl Theodor köprüsü, Heidelberg Kalesi, Filozoflar tepesine , Neckar nehri turu.
Müzeler; Kurpfaelzisches (Heidelberg sanat müzesi) ,Deutsches Verpackung Museum’ yani Alman Paket Müzesi , Studentenkarzer yani Eski Öğrenci Hapishanesi , Kalenin içinde Alman Eczane Müzesi .
Bar; Shooters shot sevenler için, Sonderbar da daha küçük ama güzel mekanlar çalan bir bar.
Otel; Goldener Hecht tam merkezde bulunuyor ve kafesi de çok tatlı. Hotel Zur Alten brücke de konaklamak için ideal ve restoranı da çok güzel.
Restoran ve Kafe; Ai Portici, Restoran Serai, Herrenmühle Heidelberg, Heidelberg Schloss, Tipik alman tarsi isteyenler için Wirthaus Zum Spreisel, Et sevenler için Zum Roten Ochsen , mükemmellik sertifikasına sahip Schnitzel Bank, Muhteşem dekoruyla Seppl, İtalyan isteyenlere Da Vinci, Chocolaterie St. Anna çikolata sevenler için, Cafe Gundel.